Gluten Hassasiyeti

Gluten hassasiyeti, buğday, çavdar, arpa, yulaf gibi tahıllarda bulunan bir proteinin sindirilmesi ile ilgili olan enzimin bağırsaklarda yeterli düzeyde olmamasında ortaya çıkan bir sorundur. 

Gluten Hassasiyeti Nedir?

Gluten hassasiyeti, buğday, çavdar, arpa, yulaf gibi tahıllarda bulunan bir proteinin (gluten) sindirilmesi ile ilgili olan enzimin (DPP4 – Dipeptidil peptidaz) bağırsaklarımızda yeterli düzeyde olmaması ile ilgili bir sorundur. Burada bahsi geçen duyarlılık sıradan alerji ile aynı şey değildir.

Gluten alerjisini açıklamak için öncelikle gıdalarımız ile aldığımız proteinlerin sindirilme mekanizmasını anlamamız gerekir. Bütün proteinler amino asitlerin bir araya gelmiş halidir. Birbirine bağlanmış bu amino asitlere peptit denir ve yaklaşık 100 farklı amino asit çeşitli şekillerde bir araya gelerek küçük bir protein molekülünü oluşturur. Bunları bir arada tutan sülfürden oluşan küçük köprücüklerdir.

Sindirim sistemimizin görevi öncelikle yediğimiz besinlerin içinde bulunan proteinleri birbirine bağlayan köprüleri parçalayarak tek tek amino asitlere ayrıştırmak, daha sonrada bağırsaklarımızdan emilerek vücudumuzun fonksiyonlarını sürdürmesi için gerekli olan enerjinin üretimi için kullanmaktır. Bu işlem için sindirim sistemimiz, mide asitlerini, bağırsakların alkali sıvılarını ve sindirim enzimlerini kullanır.

Bağırsaklarımızda, gıdalarımız ile alınan proteinleri parçalamak için farklı enzimler bulunur. Beslenmemizin ana unsurlarından olan tahıllarda bulunan proteinin (gluten) sindirimini DDP4 (Dipeptidil Peptidaz) adlı enzim yapar.

Gluten Hassasiyeti ve Gluten Alerjisi Arasındaki Fark Nedir?

Çoğu gıda duyarlılığı gecikmiş ve zamanla ortaya çıkan reaksiyonlar oluşturur ve bunlar IgG antikorlarıyla ilgilidir. Eğer anında bir reaksiyon oluşuyorsa gıda alerjilerini teşhis etmek daha  kolaydır, örneğin bir kaç çilek yedikten sonra vücudunuzda hemen kızarıklıklar oluşuyorsa yaşadığınız sağlık sorununun çileğe bağlı allerji olduğunu teşhis etmek kolaydır. Ancak gecikmiş tepkiler oluşturan gıda alerjilerini teşhis etmek daha zordur, çünkü etki-tepki mekanizması keskin hatlara sahip değildir. Bazen 2 saat sonra semptomlar ortaya çıkabilir, fakat çoğunlukla ilgili gıdanın yenmesinden 1 ila 3 gün sonra belirtiler ortaya çıkar. Bunun yanında ortaya çıkan komplikasyonlar ve semptomlar değişkenlik gösterebilir. Daha önce gluten içeren gıda tükettiğinizde sorun olmazken, bazen şiddetli ishale sebep olabilir. 

Gecikmiş gıda alerjileri, çoklukla anormal bir bağışıklık tepkisini barındıran herhangi bir semptom ya da kronik hastalığa sebep olabilir. Hatta zaman zaman gıda duyarlılığı problemin doğrudan sebebi değil, olaya karışan bir etken de olabilir. Bir sebeple bağışıklık savunma mekanizmasının yüksek oranda alarm ve tepkisellik modunda takılı kalıp kalıcı kronik inflamatuar semptomlar sergileyebilir, hatta ilk tetikleyici etkenler ortadan kalktıktan sonra bile semptomlar devam edebilir. Bu durum meydana geldiğinde bağışıklık sistemimiz, bir çok antijene ve gıdalarla dışarıdan alınan maddeye karşı anormal bir saldırganlık hali geliştirebilir.

Gluten allerjisi veya duyarlılığı denilen klinik tabloda ortaya çıkan temel mekanizma, DPP4  (Dipeptidil Peptidaz) adlı enzimin sindirim kanalında ya hiç olmamasına ya da yeterli düzeyde fonksiyon görmemesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu enzimin yetersizliği sonucu alınan proteinler (gluten) yeterince sindirilemez ve sonuçta ortaya bazı protein kalıntıları (peptitler) çıkar.  Bu kalıntılar vücudumuzda iki tür probleme yol açar. İlk olarak bağırsaklarımıza zarar vererek bazı sindirim problemlerine neden olabilir. Yaklaşık toplumun %1’lik bir kesimini etkileyen çölyak rahatsızlığında (gluten allerjisi), gluten içeren gıdalar tüketildiğinde bazen hayatı tehdit edebilecek derecede ciddi sorunlar görülebilir. Şiddetli karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma şikayeti olan bu hastaların kesinlikle gluten içeren gıdalardan uzak durması gereklidir.

Glutenin Zararları

Gluten allerjisi veya duyarlılığı denilen klinik tabloda ortaya çıkan temel mekanizma, DPP4 (Dipeptidil Peptidaz) adlı enzimin sindirim kanalında ya hiç olmamasına ya da yeterli düzeyde fonksiyon görmemesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bu enzimin yetersizliği sonucu alınan proteinler (gluten) yeterince sindirilemez ve sonuçta ortaya bazı protein kalıntıları (peptitler) çıkar. Bu kalıntılar vücudumuzda iki tür probleme yol açar. İlk olarak bağırsaklarımıza zarar vererek bazı sindirim problemlerine neden olabilir. Yaklaşık toplumun %1’lik bir kesimini etkileyen çölyak rahatsızlığında (gluten allerjisi), gluten içeren gıdalar tüketildiğinde bazen hayatı tehdit edebilecek derecede ciddi sorunlar görülebilir. Şiddetli karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma şikayeti olan bu hastaların kesinlikle gluten içeren gıdalardan uzak durması gereklidir.

Birçok hastada gluten kesildikten sonra ortaya çıkan yoksunluk semptomları (halsizlik, duyarlılık, sinirlilik vs.) bu etkinin olabilme olasılığını güçlendirmektedir. Eğer gluten duyarlılığı ile ilgili sayılan semptomların bir kaçını içeren problemleriniz varsa veya hatta hastalığınızın teşhisi yapılmışsa ama semptomlar kendini göstermeye halen devam ediyorsa, gluten tüketimini kısa süreli olarak bile kesmeniz size bir fikir verebilir.

Gluteni hayatından çıkaran birçok kimse bu yoksunluk semptomlarını yaşamakta, ancak bu şikayetler bir süre sonra (3 hafta-3 ay) ortadan kalkmaktadır.

Gluteni parçalayan enzimlerin eksikliği sadece genetik nedenlere bağlı değildir. Günümüzde giderek daha fazla oranda maruz kaldığımız ağır metal toksisitesinin de buna neden olduğu düşünülmektedir. Ağır metal toksisitesini tamamen engellemek neredeyse olanak dışıdır, ancak bazı detoks programlarıyla vücutta biriken ağır metallerin uzaklaştırılabildiği söylenmektedir.

gluten hassasiyeti

Rahatsızlıklar

Yapılan araştırmalar günümüzde toplumun yaklaşık yarısında gluten hassasiyeti olduğunu göstermiştir. Günlük olarak çok fazla gluten içeren gıda tüketmesine bağlı sorun yaşamasına rağmen (karın ağrısı, kronik ishal, kabızlık, hazımsızlık, reflü, gastrit vs.) bunun farkında olmayan birçok insan vardır.

Bu proteinlerin sindirilmemiş kalıntılarının (peptitlerin) bağırsak duvarını etkilemesi ile sindirim sisteminin seçici geçirgenlik fonksiyonu zarar görür ve çok miktarda peptit kana geçer. Bu maddeler çeşitli hastalık virüslerine benzerlik gösterdiği için bağışıklık sistemi tarafından anormal bir immün cevap oluşur. Ancak ortada yok edilecek bir virüs olmadığı için oluşan antikorlar vücudun kendi dokularına zarar vermeye başlar. Sonuçta ortaya çıkan bu kompleks bağışıklık tepkisi birçok kronik hastalığa neden olur.

Virüs benzeri uyarım, anormal bağışıklık tepkisi ve otoimmün hasardan oluşan bu üç ayaklı sürecin birçok hastalıktaki ortak mekanizma olmasından şüphelenilmektedir.

  • Aşırı gaza bağlı şişkinlik
  • Nedeni belli olmayan baş ağrıları (Migren)
  • Kronik yorgunluk ve halsizlik

  • Depresyon

  • Anksiyete

  • Kilo problemleri

  • Demir eksikliği anemisi

  • Karın ağrısı

  • Kronik ishal

  • Kronik kabızlık

  • Huzursuz bağırsak sendromu

  • Göz kuruluğu (Sjögren Sendromu)

  • Epilepsi

  • Kemik erimesi

  • Kısırlık (infertilite)

  • Tekrarlayan düşükler

  • Tip 1 diyabet

  • Şizofreni

  • Otizm

  • Multipl Skleroz (MS)

  • Cilt rahatsızlıkları, (dermatitis herpetiformis, sedef, kronik ürtiker, egzema)

  • Çeşitli allerjiler

  • Astım

  • Otoimmün hastalıklar

  • Tiroid hastalıkları (hashimato tiroiditi)

  • Eklem ve kas ağrısı

  • Kol veya bacaklarda hissizlik

  • Unutkanlık

  • Romatoid artrit

  • Alzheimer

Bu problemlerle gluten intoleransı arasında sebepsel ilişkiler olduğu konusunda çok sağlam kanıtlar vardır. Ayrıca bu liste, çok sayıda araştırmacının dikkatini çeken, glutensiz beslenmeye geçmiş kimselerin çeşitli rahatsızlıklarında ortaya çıkan dramatik iyileşmelerine yönelik raporlar sebebiyle günden güne gelişmektedir. Günümüzde birçok hekim hastaların yaşadığı bazı sağlık problemlerinin çok sık tükettiğimiz tahılların içinde bulunan glutene bağlı olabileceğine inanmakta zorlanmaktadır. Ancak gerek yapılan çalışmalar ve gerekse beslenmelerinden tahılları çıkaran hastalardaki dramatik düzelmeler bu görüşün ne kadar doğru olduğunu ispatlamaktadır.

Sonuç olarak, günümüz modern tıbbının henüz sebebini tam olarak belirleyemediği, dolayısıyla tedavisini de ancak semptomlar üzerinden yaptığı pek çok rahatsızlık, çok basit olarak tahılların beslenme reçetelerinden çıkarılması ile düzelebilir.

Siz de eğer yukarıda isimleri yazılan rahatsızlıklar nedeniyle ciddi sorunlara yaşıyorsanız, glutensiz bir hayatı seçerek düzelebilirsiniz. Çok zor değil başarabilirsiniz!