İnfertilite
Genel olarak infertilite (kısırlık), çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin, korunmayı bıraktıktan sonraki ilk bir yıl gebeliğin oluşmama durumu olarak tanımlanabilir.
Bu nedenle hekime başvuran çiftlerde, yapılacak muayene ve tetkiklerde, infertilitenin organik sebepleri belirlenip, buna yönelik medikal ve cerrahi tedavi uygulanarak çocuk sahibi olmaları sağlanabilir. Bu şekilde bütün dünyada binlerce çift, sağlıklı çocuk sahibi olmaktadır.
Ancak, infertilite sorunu yaşayan çiftlerin bir kısmında, yapılan her türlü muayene ve tetkikler sonucunda, hamileliğe engel bir durum tespit edilememekte veya uygulanan her türlü bilimsel tedaviye rağmen hamilelik bir türlü gerçekleşmemektedir. Bunun muhtemel sebepleri üzerine yapılan çalışmalarda yol alınmasına rağmen, hala bir grup hastada infertilitenin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle gerek hekimler ve gerekse hastalar, çocuk sahibi olabilmek için çeşitli yöntemler denemektedir. Bu yöntemler içinde en bilineni, uzak doğuda binlerce yıldır birçok hastalığın tedavisinde kullanılan akupunkturdur.
Akupunktur, son yıllarda infertilite tedavisinde de giderek daha fazla kullanılmaya başlanmıştır.
İnfertilite tedavisinde akupunkturun rolü iki ana başlık halinde incelenir:
Doğal Yolla Gebelikte Akupunktur Uygulamaları: İnfertilite nedeniyle hekime başvuran çiftlerde yapılan tetkiklerde erkeğe ve kadına ait herhangi bir sebebin belirlenemediği veya yapılan bilimsel tedavilere çok zor cevap alınan ve Batı tıbbında “açıklanamayan infertilite”olarak tanımlanan vakalarda, eşlerin geleneksel Çin tıbbı yöntemleriyle incelenmesi ile çok önemli veriler elde edilebilir.
Geleneksel Çin tıbbı, hastalıklara bütünsel bir bakış açısı ile yaklaşır. Yani hastanın sadece mevcut rahatsızlığı ile ilgili şikayetleri değil, bütün vücuduna ait semptomları değerlendirir. Batı tıbbında çok önemli değilmiş gibi görünen şikayetler, Çin tıbbı açısından çok önemli olabilir. Örneğin, infertilite için sadece hormonal veya genital sistemle ilgili değil, vücudun diğer sistemlerine ait şikayetler önemli olabilir.
Batı tıbbında kadının menstrüel siklusu süresince üreme fizyolojisinde oluşan değişiklikler, Çin tıbbında yin, yang, Qi ve kan olarak tanımlanan kavramlardaki değişikliklerle eşleştirilir. Kadının menstrüel siklusu boyunca, yin, yang, qi ve kandaki azalıp yükselmeler, adetlerin düzenli bir şekilde devam etmesini veya aksine üreme ile ilgili problemlerin ortaya çıkmasına neden olur. Buna göre kadının menstrüel siklusu dört aşamada incelenir:
Bu aşamalar, folliküler, ovulatuar, luteal ve menstrüel fazlardır. Bu aşamaların her birinde Çin tıbbı bakış açısına göre belirlenen problemler giderilerek kadının infertilitesine bir çözüm getirilebilir.
Batı tıbbı tarafından tanımlanan “açıklanmayan infertilite”vakalarında, geleneksel Çin Tıbbı bakış açısı ile mentrüel siklusun tedavisi oldukça sık kullanılan bir yöntemdir. Bu vakaların batı tıbbı tarafından yapılan incelenmesinde herhangi bir sorun belirlenemezken, Çin tıbbı incelemelerinde hemen göze çarpan bazı bulgular tespit edilebilir.
Gebeliğin gerçekleşme ihtimalinin en yüksek olduğu yirmili yaşlardaki genç kadınlarda bile, henüz infertiliteye ait bir sorun yaşanmazken, yapılan değerlendirmelerde belirlenen problemler, ileride bu kadınların ciddi infertilite sorunu yaşayacağını gösterebilir. Bu dönemde yapılacak tedaviler ileride bu kadınların infertilite problemi yaşamasını önleyebilir.
Henüz hastalarda menstrüel siklusa ait herhangi bir sorun yaşanmazken, bu meridyenlere ait, bel ağrısı, gece terlemeleri, aşırı kuruluk veya yorgunluk gibi semptomlar görülebilir.
İnfertilite İçin Tüp Bebek Tedavisinde Akupunktur Uygulaması
Akupunktur, implantasyonu etkileyen stres hormonlarını düzenler.
Nöroendokrinolojik faktörleri ayarlar (hormon seviyelerini düzenler).
Uterusun iç tabakasına kan akımını arttırır.
Sitokinleri ve immün cevabı ayarlar.

IVF Sırasında Akupunkturun Aşamaları
AŞAMA 1 – IVF ÖNCESINDE AKUPUNKTUR UYGULAMASI
IVF tedavisine başlamadan önceki hazırlık aşamasında akupunktur yapılması, hastaların hormon seviyelerini ayarlamakta, menstrüel siklusun ve ovulasyonun düzenli ve verimli olmasını sağlamaktadır. Bu amaçla hastanın mestrüel siklusunun her bir aşaması Çin Tıbbı açısından değerlendirilmekte, ovulasyonda en iyi yumurtanın atılmasını ve döllenme olduktan sonra embryonun yerleşeceği endometriumun en iyi koşullarda olmasını sağlamaktadır. Son yıllarda birçok merkez, hastanın IVF tedavisine başlamasında kriter olarak FSH değerlerine bakmaktadır. Eğer hastanın FSH değerleri bu tedaviye başlamak için çok yüksekse, akupunktur bu değerin düşürülmesinde faydalı olabilir.
AŞAMA 2 – STİMULASYON AŞAMASI SIRASINDA
Stimulasyon aşaması sırasında overlerde folliküller büyümeye ve endometrium yeniden kalınlaşmaya başlar. Bu aşamada uygulanacak tedavi birçok follikül oluşturmayı hedefler. IVF stimulasyonu, normal doğal siklusta toplanandan daha fazla matür yumurta toplanmasını sağlar. Ayrıca bu aşamada akupunktur uygulanması, endometriumun kalınlaşmasının daha iyi olmasında rol oynar. Eğer ince endometrium, kan pıhtılaşma bozuklukları veya koyu renkli pıhtılı menstrüel kanama gibi spesifik sorunlar varsa, bu dönemde yapılacak akupunktur tedavisi fayda sağlayabilir.
AŞAMA 3 – EMBRYO TRANSFERINDE AKUPUNKTUR
Akupunktur hem transfer öncesinde hem de sonrasında yapılır. Tedavinin amacı, embriyonun rahim içinde tutunabilirliğini ve endometriuma giden kan akımının arttırmaktır. Ayrıca akupunktur transfer işlemi sırasında olabilecek spazmları ve kasılmaları azaltır. Aynı zamanda implantasyonu etkileyebilecek stres hormonlarını dengeler, böylece anksiyete azalır.
AŞAMA 4 – TRANSFERDEN SONRAKI ILK IKI HAFTA VE DAHA SONRASINDA AKUPUNKTUR UYGULAMASI
Embryo transferinden sonraki iki hafta çiftler için oldukça streslidir. Bu dönemde eğer anksiyete seviyeleri çok yüksekse, akupunktur çiftlerin gevşemesine yardımcı olabilir. İdeali, pozitif sonuç elde edildikten sonraki gebeliğin ilk 12 haftası süresince akupunktur yapılması, gebeliğin düzgün bir şekilde devam etmesi için önerilmektedir.
Resim kaynağı: https://medlineplus.gov/infertility.html